İLGİNÇ FUTBOLCU SAKATLANMALARI

9.19.2009


Futbolcular sadece yeşil sahalarda değil, bazen çok ilginç zamanlarda ve ilginç şekillerde de sakatlanabiliyor. Yeşil sahalarda yaşanan sakatlıklar tüm futbolseverler tarafından normal karşılanırken, saha dışındaki sakatlanmalar ise şaşırtmaya devam ediyor.

Ünlü futbolculardan kimi salata sosu kutusunu ayağına düşürerek, kimi televizyon kumandasına uzanırken, kimi de fazla video oyunu oynamaktan dolayı sakatlanarak takımlarını yalnız bırakmak zorunda kaldılar.

İngiltere merkezli bir internet sitesi, tarihin en ilginç futbolcu sakatlanmalarını listeledi. En ilginç 14 futbolcu sakatlanması olayının yer aldığı listenin ilk sırasında İngiltere Premier Ligi takımlarından Reading'te oynayan Leroy Lita'nın sakatlanması olayı yer alıyor.

İşte futbol tarihinin en ilginç sakatlanma olayları:
Leroy Lita (Reading): Uyandıktan sonra yatakta gerinirken sol bacağından sakatlandı.



Dave Beasant: 2003 yılında jübilesini yapan İngiliz kaleci, Chelsea, Nottingham Forest, Southhampton gibi birçok takımın formasını giymişti. Beasant, 1993 yılında ayağına salata sosu kutusunu düşürerek sakatlanmış ve 3 hafta sahalardan uzak kalmıştı.

David Seaman: 2004 yılında yeşil sahalara veda eden Arsenal'in efsanevi kalecisi Seaman, evinde televizyon seyrettiği esnada uzaktan kumandaya uzanmak isterken ayağını kırmıştı.

Rio Ferdinand: Leeds United'dan 18 milyon pounda Manchester United'a transfer olarak Premier Lig tarihinin en pahalı defans oyuncusu unvanını alan Ferdinand, televizyon izlerken ayaklarını sehpaya uzun süre koyması nedeniyle tendonunu incitmiş ve sakatlanmıştı.

Kasey Keller: 4 kez Dünya Kupasına katılan ABD'li kaleci, arabasından golf sopasını çıkardığı esnada sopaları dişine çarpmış ve ön dişlerinden birkaçını kırmıştı.

Robbie Keane: Tottenham Hotspur'de forvet olarak oynayan İrlandalı futbolcu, seks yaparken diz kapağından sakatlamış ve bir süre yeşil sahalardan uzak kalmıştı.


Darren Barnard: Bir dönem Chelsea'de de forma giyen Alman futbolcu, köpeğine çiş yaptırdıktan sonra yanlışlıkla onun üzerine basarak ayağı kaymış ve dizinden sakatlanarak takımını yalnız bırakmıştı.

Alan Wright: Aston Villa ve Blackburn Rovers'ın eski futbolcusu Alan Wright, bindiği Ferrari arabanın gaz pedalına basmaya çalışırken yine diz kapağından sakatlanmıştı.


Kevin Kyle: Halen İngiltere'nin Coventry Kulübü'nde forma giyen İskoç Kevin Kyle, küçük oğlunu beslemeye çalışırken kaynayan suyu testislerine dökerek ağır bir sakatlık geçirmişti. İngiltere'nin ünlü gazetesi Mirror, bu olayın ardından Kevin Kyle için ''Kaynamış toplar'' lakabını kullanmaya başlamıştı.

David James: İngiltere Premier Ligi takımlarından Portsmout'da kalecilik yapan James, bilgisayar oyunu oynadığı sırada joystik kullanırken baş parmağından sakatlanmış ve futbol tarihinin en ilginç sakatlanma olaylarından birine imza atmıştı.

David Batty: Leeds United'ın eski oyuncusu Batty, çocuğunun bindiği üç tekerlekli bisikletin ayağının üzerinden geçmesi sonucu sakatlanmış ve takımını bir süre yalnız bırakmıştı.

Steven Thompson: Halen Cardiff City'de forma giyen İskoçyalı forvet oyuncusu, bir tatil esnasında denizde bindiği muzdan düşerek kasığından sakatlanmıştı.


Gianluici Buffon: Euro 2000 öncesinde kamp yaptıkları otelin banyosunda düşerek başparmağını kırdığı için kaleyi Toldo'ya bıraktı.

Santiago Canizares: İspanya La Liga takımlarından Valencia'nın kalesini koruyan İspanyol kaleci, traş sonrası krem kutusunu ayağına düşürdükten sonra sakatlanmış ve 2002 Dünya Kupası'nda İspanya Milli Takımı'nın kalesini koruyamamıştı.

Not:İbrahim Karakaya'ya yardımlarından dolayı teşekkürler.


EFSANE MACARİSTAN MİLLİ TAKIMI



Bazılarına göre dünyanın ilk total futbol oynayan ekibidir Macaristan.Bir destanın üst başlığıdır adeta efsanevî Macaristan millî takımı.İngilizlerle yapılan maçlarda aldıkları galibiyetlerden dolayı mighty magyars da denir.



Efsane Macaristan Futbol takımı futbol'da büyük devrimlere imza atmıştır.En korkunç ve etkili takım olarak bilinir.O yıllarda Brezilya,Arjantin,Almanya ve İngiltere gibi ülkeleri dize getirerek büyük bir sükse yapmışlardır.



Macarlar Dünya Kupalarında 2 kez final oynamışlardır,1938'de İtalya'ya 4-2 ve 1954'te Batı Almanya'ya 3-2 yenilmişlerdir.1954'te oynanan final maçında Macaristan Puşkaş'ın atmış olduğu 2 golle skoru 2-0'a getirmiştir ancak daha sonra Batı Almanya 3 gol atarak tarihte adı Bern mucizesi olarak geçecek olan mucizeye imza atmışlardır.Ancak maçta hakem 3 tartışmalı karara imza atarak resmen Macarların elinden kupayı almıştır.İlk tartışmalı karar hakem Almanya'nın atmış olduğu gollerden birinde Macar kaleci Grosics'e faul yapılmasına rağmen bunu dikkate almayarak golü vermiştir.2.pozisyon ise Ferenc Puşkaş gole giderken verilen ofsayttır,ofsaytla alakası olmayan pozisyonu hakem durdurmuştur ve golü engellemiştir.Bir diğer pozisyon ise maçın 89.dakikasında meydana gelmiştir.Ceza sahası içerisinde Kocsis düşürülmüş herkes tarafından bariz penaltı olarak görülen pozisyonu hakem devam ettirmiştir.



Macaristan Birleşik Krallık dışından İngiltere'yi yenen ilk takımdır. Ünlü Wembley Stadı'nda 25 Kasım 1953 tarihinde oynanan karşılaşmayı Macaristan 6-3 kazanmıştır. Altı ay sonra oynanan karşılaşmada ise Macaristan İngiltere'yi yine yenmiştir bu sefer oynanan maç 7-1 gibi farklı bir skorla biterek İngiltere futbol tarihine geçmiştir.Çünkü İngiltere Milli takımı'nın tarihinde almış olduğu en farklı yenilgidir.



Macaristan 14 Mayıs 1950 ve 4 Temmuz 1954, zaman Dünya Kupası'nda oynanan Almanya maçıyla 32 maç sonra ilk kez yenilmiştir. Bu rekor 2009 yılına kadar kırılamamıştır,ancak İspanya milli takımı 34 maçlık seriyle bu rekoru kırabilmiştir.İspanya'da son olarak Konfederasyon kupasında Amerika'ya 2-0 yenilerek 34 maç sonra yenilgiyle tanışmıştır.

Macaristan Takımı'nın o yıllarda almış olduğu galibiyetleri'de aşağıdaki tabloda inceleyebilirsiniz...



Şimdi geçelim o efsane kadroda bulunan 11 oyuncuyu tanıtmaya...

Gyula Grosics



1950 lilerin altın takımı Macaristan'ın efsanevi kalecisi 82 kere milli formayı giymiş ve efsane Macar takımının oluşumunda büyük rol oynamıştır.Lakabı Black Pantherdir.

İyi bir kaleci olmasının yanında aynı zamanda gerektiği zamanlarda kalede oynamasına
rağmen bir defans oyuncusu gibi davranarak takımını çoğu kez ipten almıştır.Arka arkaya 3 Dünya Kupası(1954,1958,1962)'nda yer almıştır.Kulüp kariyerinde ise Mateosz,Honved ve Tatabányai Bányász kulüplerinde forma giymiş ve 1962 yılında futbolu bırakmıştır.

Şu anda 83 yaşındadır ve hala Macaristan'da yaşamaktadır.Ve meşhur Macar efsanesinin yaşayan 2 oyuncusundan biridir.



Jeno Buzanszky



Jeno Buzánszky (4 Mayıs 1925, Dombóvár),Eski Macaristan milli takımı futbolcusu ve antrenörüdür.Buzánszky Macaristan Milli takımı'nda defans oyuncusu olarak görev almıştır.Efsanevi Macar milli takımının oyuncularından biriydi.O Efsane Macar milli takımının ilk 11'nde yer alıp Mtk ya da Honved takımında oynayan futbolcuların aksine başka bir takımda oynamaktaydı.Birlikte kaleci Gyula Grosics ile birlikte o efsane ekipten geriye kalan 2 oyuncudan birisi de Jeno Buzánszky'dir.Futbolu bıraktıktan sonra Macaristan Futbol federasyonu başkanlığı görevinde de bulunmuştur.

Buzánszky 12 Kasım 1950 tarihinde Macaristan-Bulgaristan'ın berabere kaldığı maçta ilk milli maçına çıkmıştır.Macaristan milli takımı için 48 maçta forma giymiştir.1954 Dünya kupası sırasında 5 maçta görev yapmıştır.

Mihaly Lantos




Mihály Lantos Futbolcu ve yönetici olarak tanınmaktadır.Defans oyuncusu olarak kariyerinin büyük bir kısmını Mtk takımında geçirmiştir.Ayrıca Efsanevi Macaristan milli takımının oyuncularından biriydi.Mihály Lantos bir çok kez altın 11'e seçilmiş bir oyuncuydu.

Lantos futbolu bıraktıktan sonra antrenör olarak görev ytapmıştır.Olympiakos takımın'da Márton Bukovi'nin yardımcı antrenörlüğünü yaptıktan sonra MTK takımında yöneticilik yapmıştır.

1949 ve 1952 yılları arasında Macar milli takımının formasını giyen futbolcu 52 maçta 5 gole imzasını atmıştır.10 Temmuz 1949 tarihinde Macaristan'ın Polonya'yı 8-2 yendiği karşılaşmada ilk kez milli formayı giymiştir.Macar efsanesinin 1952'de Olimpiyat şampiyonu olmasında,1953'te Orta Avrupa Şampiyonu olması ve 2 kez İngiltere'yi sansasyonel bir biçimde yenmelerinde büyük rol oynamıştır.Macaristan'ın 23 Mayıs 1954 tarihinde İngiltere'yi 7-1 yendiği karşılaşmada açılış golünü atmıştır.Macaristan'ın 1954'te Dünya kupası finaline ulaşmasında'da büyük katkısı olmuştur.

Jozsef Bozsik



Jozsef Bozsik Kispest'te doğmuştur.Küçükken en iyi arkadaşı ve komşusu olan Ferenc Puskas ile futbol oynamaya başlamıştır.

11 yaşında KAC takımının dikkatini çekerek genç yaşta Kac takımında futbol oynamaya başlamıştır.1943 yılında ilk profesyonel maçına çıkmıştır.Macaristan adına ilk maçına Bulgaristan'a karşı 22 yaşındayken 17 Ağustos 1947 günü çıktı.Bozsik ülkesiyle 1952 yılında Helsinki Olimpiyat şampiyonu ve 1954 FIFA Dünya Kupası ikinciliği yaşamıştır.Ayrıca Macaristan'ın İngiltere'ye karşı elde etmiş olduğu 2 galibiyette'de oynamıştır.


Kusursuz teknik,yetenek,taktik zekasına,doğruluk ve yaratıcılığa sahip olmasına rağmen hızlı olmaması en büyük eksikliği oalrak kabul ediliyordu.Kariyeri boyunca birçok onurlu ödül kazanmıştır.Futbolu bıraktıktan sonra ülkesine milletvekilliği yapmıştır.Eski kulübünde yöneticilikte yapmıştır.Ayrıca Ocak 1966 ve Eylül 1967 yılları arasında 47 maç Macar milli takımını yönetmiştir fakat hastalığından ötürü bu görevi bırakmak zorunda kalmıştır.

52 yaşında kalp yetmezliğinden dolayı hayatını kaybetmiştir.

Gyula Lorant




Lorant,yaşadığı şehrin takımı olan Koszeg SE takımında çok genç yqaşta futbola başlamıştır.Sonraları ise Nagyváradi AC ve UT Arad kulüplerinde forma giymiştir.

19 ekim 1949'ta Macaristan'ın Avusturya ile karşı karşıya geldiği maçta milli formayı ilk kez giymiştir.En son Honved takımında 6 yıl süreyle forma giymiştir.Macaristan milli takımının kazanmış olduğu kupa ve galbiiyetlerde büyük pay sahibidir.



József Zakariás



József Zakariás ,25 Mart 1924 İstanbul doğumludur.Futbolcu ve yönetici olarak tanınmaktadır.Efsanevi Macar ekibinin oyuncularından birisiydi.

Zakariás 1949 ve 1954 yılları arasında Macaristan için 35 maçta forma giydi.Bir dünya kupası sırasında sokağa çıkma yasağı varken yasağı delerek otel hizmetiçisi ile gece kaçamağı yaptığı iddaa edilmektedir.Zakariás ise bu iddaaları reddetmiş ve maçlarda oynamaya devam etmiştir.Macaristan'ın kazanmış olduğu kupa ve galibiyetlerde rol almıştır.

Laszlo Budai



László Budai (19 Temmuz 1928 - 2 Temmuz 1983), aynı zamanda László Bednarik, Budai László veya Budai II olarak adlandırılan eski bir Macar futbolcu ve antrenördür. Budai Budapeşte'de doğmuştur.Ferencváros TC, Honvéd ve Macaristan milli takımında ileriye yönelik orta saha oyuncusu olarak görev almıştır. Efsanevi Macar takımının üyelerinden biriydi.Top sürme becerisi ve hızı son derece yüksek bir kanat oyuncusuydu.



Budai 2 Mayıs 1949 tarihinde Orta Avrupa Şampiyonası'nda Macaristan'ın Avusturya'ya karşı 6-1 kazandığımaçta ilk kez milli formayı giymiştir.Macaristan milli takımı için 39 kere forma giymiş ve 10 gol atmıştır. oynadı. Dört bu hedeflere Arnavutluk karşı 12-0 WIN 24 Eylül 1950 tarihinde geldi. Budai İngiltere'de Wembley Stadı'nda Macaristan'ın İngiltere'yi sürpriz bir skorla 6-3 yendiği maçta da forma şansı bulmuştur.Uruguay'a karşı oynanılan 1954 yarı final maçında iyi oynamasına rağmen Ferenç puşkaşı oyuna sokmak için oyundan alınmıştır.1958 Dünya kupası'nda ise kadroya dahil edilmesine rağmen hiç bir maçta oynatılmamıştır.

Sandor Kocsis



Futbol topuna kafasıyla hükmetme yeteneği nedeniyle kafasına altın denen,topa kafasıyla bazı futbolcuların ayağı ile vurduklarından daha sert vurduğu dile getirilen Macar efsanesidir. 1929 yılında doğan Kocsis,1949 yılında Ferencvaros takımıyla şampiyonluk yaşamıştır.Daha sonra ise o zamanların efsane takımı Honved'e transfer olarak Puşkaş ile çok iyi bir ikili oluşturmuşlardı.



Honved'den sonra ise young boys takımına transfer olmuş oyuncu-antrenör olarak görev yapmıştır.Young Boys'tan 1957'de barcelona'ya transfer olmuştur.Aynı zamanda Macar milli takımındanda arkadaşları olan Zoltan czibor ve Laszlo kubala ile birlikte birçok başarıya imza atmışlar ve Barcelona'nın Real Madrid'e karşı direnişini
başlatmışlardır.37 yaşında jübilesini yapan Kocsis, bir dünya kupasında iki kez hat-trick yapmayı başarmış oyuncu ünvânını da Gerd Müller ile paylaşmaktadır.



1954 yılında İsviçre'de düzenlenen Dünya kupası'nda attığı 11 golden 8'ini kafayla atmıştır.



1954 dünya kupasının yıldızlarından Uruguaylı ve Milan'da forma giyen Juan Schiaffino onun için şu sözleri dile getirmiştir:" Sakalımın beyazlaştığı gün bile kocsis i unutmayacağım.Bu adamın kafasının müzede saklanması gerekir"demiştir.



Nandor Hidegkuti



1922- 2002 yılları arasında yaşamış Macaristan'ın efsane forvet oyuncularına biridir.Futbol tarihinde çakılı duran forvet anlayışını değiştirmiş, geriden gelen arkadaşlarına birçok pozisyon sağlamıştır.Bir anlamda çağdaş forvet anlayışının
temellerini atmıştı bundan elli sene önce.68 millî maçta, 39 gol kaydetmiş olan isim ancak 30 yaşında millî takımın vazgeçilmez oyuncusu olmuştur.80. yaşgününü kutlamasına üç hafta kala hayata gözlerini yummuştur çağdaş forvet.Macarların, 1956 sonrası ülkesinde kalmış en önemli ismiydi hidegkuti.14 sezon geçirdiği MTK'da üç şampiyonluk da yaşamış olan isim,futbolu bıraktıktan sonra oldukça başarılı bir antrenörlük kariyeri yaşamış ve hayatının bu döneminde yurtdışına da açılmıştır.1961 yılında fiorentina ile kupa galipleri kupası'nı da kazanmıştır.




Ve gelelim Efsane Takım'ın Efsane oyuncusu'na...
Hepinizinde tahmin ettiği gibi Ferenç Puşkaş..



Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük 10 numaralarından ve futbolcularından biridir.Sol ayağını çok iyi kullanırdı.Sağ pabucu ile topa değmeden kariyerini noktaladığına dair hikâyeler anlatılır.Kafası ile top kontrolü yaptığı da söylenirdi.2 nisan 1927'de budapeşte'de dünyaya gelmiştir.Galloping major lakaplı Puskas ilk milli maçını Avusturya'ya karşı oynamıştır. 1948 yılında Kispest forması ile 50 gol kaydederek takımını şampiyonluğa taşımış,daha sonra bütün takım arkadaşları ile yeni kurulan ordu takımı honved'e transfer olmuştur, gönülleri olmasa da.1952 yılında macaristan'ın olimpiyatlarda şampiyon olmasının en önemli sebebidir.Biraz da ingiltere'yi 1953'te 6-3 parçalayan takımın da kaptanı olan ferenc puskas’a kulak verelim..."1953’te İngiltere ile Wembley’de oynuyorduk.Sağ kanattan penaltı noktasına doğru bir orta geldi;o an billy wright’ın üzerime geldiğini gördüm ve
ondan önce davranarak, topa aynen budapeşte sokaklarında bir çocukken yaptığım gibi topuğumla vurdum.Kalede gil merrick vardı ve top onun yanından ağlara gidip gol oldu.O maçta aldığımız galibiyet, aynı zamanda İngiltere milli takımı’nın ilk kez kendi sahasında yenilmesi anlamına da geliyordu.O zamanlar komunizmle yönetilen ülkeme döndüğümde, topukla attığım bu gol için devrimci gol adını vermişlerdi bile." bu golle ilgili olarak ayrıca the times'dan geoffrey green'in, "wright went past him like a fire engine going to the wrong fire" ifadesi de pek manidardır.



Daha sonra Real Madrid'de dört kere gol kralı olup Alfredo Di Stefano ile muhteşem
bir ikili oluşturmuşlardır.1960'daki final maçına çıkarken hampden park stadı'nda bir patlama yaşanmış ve muhteşem ikiliden yaşlı olanı di stefano üç, genç olan Puskas ise dört gol atarak eintracht frankfurt'u paramparça etmişlerdir.O maçta Puskas 33, ruh ikizi ise 34 yaşında idi...Muhteşem kariyerini 1966 yılında noktalamıştır.Macaristan milli takımı'nda 85 maçta 84 gol atmıştır.Futbol hayatının sonlarına doğru ise İspanyol vatandağlığına geçerek İspanya milli takımı'nın 4 kez formasını giymiştir.




Di Stefano Real Madrid'de beraber oynarken duşta puşkaşın sabunu bir omuzundan diğer omuzuna geçirmek için omuzundan aşağı kaymasına izin verip ayağıyla diğer omuzuna aldığını, ondan iyi futbolcu hayatında görmediğini söylemiştir.




Antrenörlük kariyerinde, son olarak 1993'te Macaristan milli takımı'nın Dünya kupası eleme maçlarında görev yapmıştır.



2 nisan 2002'de düzenlenen muhteşem bir törenle adı nep stadına verilmiştir.Bu 75.yaş doğumgünü partisinde dünya futbolunun birçok önemli ismi ile ayrıca ruh ikizi olan Di Stefano'da yanında yer almıştır.



17 Kasım 2006'da hayata gözlerini yummuştur.



Zoltan Czibor




1929'da Kaposvar'da dünyaya gelen efsanevî Macar takımının unutulmaz sol açığıdır.
Macarlar dendiğinde Puşkaş'tan sonra ilk akla gelen isimdir. Sandor Kocsis,Nandor Nidegkuti,Laszlo Kubala gibi devlerin arasından hep sıyrılmıştır.Kimileri onu Dünya'nın gelmiş geçmiş en iyi sol açığı olarak göstermektedir.İnanılmaz hızı ve iki ayağınıda müthiş derecede iyi kullanabilmesi en önemli özelliğiydi.Ferencvaros'tayken,Honved takımının oluşturulma sürecinde bir çok Macar futbolcu gibi ordu tarafından Honved'e getirilmiştir.1956 yılındaki devrim sonrası birçok arkadaşı gibi ülkesine dönmemiş ve altın kafa(Kocsis)ile birlikte Barcelona'ya transfer olmuştur.Kariyerinin son yıllarını barcelona şehrinin diğer takımı Espanyol'da geçiren futbolcu,burada Alfredo Di Stefano ile birlikte top koşturmuş ve takımına can vermişti.Macaristan millî takımı forması ile oynadığı 43 maçta 17 gol atmıştır.



Şimdi sıra geldi o efsane takımın hocasına..

Gusztav Sebes



1906-1986 yılları arasında yaşamış Macar teknik direktördür.Efsanevî macar millî takımının teknik direktörüdür.Efsanenin teknik patronu olarak adı hep gölgede kalmıştır.Herkes o zamanlarda da şimdinin İspanya Milli takımı için denen "o takımı bana verin bende şampiyon yaparım" tarzı şeyler söylendiği için Bu teknik adamın adı gölgede kalmıştır.Macar milli takımı'nın başına 1949 yılında geçmiştir.1952
Helsinki Olimpiyatlarında Macaristan'a altın madalya kazandırdı,ardından 25 kasım 1953 İngiltere-Macaristan maçında wembley'de tarih Macaristan takımının tarih yazmasını sağladı,1954 İsviçre dünya kupasında ise ancak bir mucize onu durdurabilirdi ki Almanlar adını bile koymuşlardı;das wunder von bern.
1956 yılına kadar takımın başında kalmıştır.4-2-4'e benzer bir taktikle takımını oynatmıştır.


RONALDO VE KAKA'YA ÖDENEN PARA

9.17.2009



Real Madrid'in Cristiano Ronaldo ve Kaka'yı transfer ederken ödemiş olduğu miktar benim dikkatimi çektiği kadar elbette sizin de dikkatinizi çekmiştir.Peki bu iki oyuncu bu uçuk meblaları eder mi?
Bana sorarsanız bu iki futbolcudan ziyade şu an dünyada 95 ve 65 mn euro edecek oyuncu yoktur(messi dahil).Bana deseniz ki Maradona,Pele,Puşkaş,Stefano gelip eskisi gibi futbol oynayacaklar ama karşılığı 160 mn euro inanın vermem.Çünkü günümüz futbolu artık öyle bir hal aldı ki sadece teknikle hiçbir şey hallolmuyor.Artık her takım mücadele ediyor mücadele eden takımlar kazanıyor.Yani diyeceğim o ki hele ki bu zamanda bu paraya futbolcu almak büyük hatadır.Şimdi küçük bir hesap yapacak olursak bu futbolcuları ödenen para toplamda 160 mn euro bakalım bu paraya kaç tane iyi sayılabilecek futbolcu alınabiliyormuş...

Sergio Asenjo (Atl.Madrid) Kaleci:8 mn Euro
Emmanuel Eboue(Arsenal) Defans Oyuncusu:7 mn Euro
Maxwell (Barcelona) Defans oyuncusu:4.10 mn Euro
Kolo Toure (Man City) Defans oyuncusu:21 mn Euro
Naldo(Werder Bremen) Defans Oyuncusu:10 mn Euro
Riccardo Montolivo (Fiorentina) Orta Saha Oyuncusu:14.5 mn Euro
Ryan Babel (Liverpool) Orta Saha Oyuncusu:9 mn Euro
Mesut Özil (Werder Bremen) Orta Saha Oyuncusu:13 mn Euro
Diego Ribas (Juventus) Orta Saha Oyuncusu:29 mn Euro
Emmanuel Adebayor (Man City) Forvet Oyuncusu:25 mn Euro
Michael Owen (Man.Utd.) Forvet Oyuncusu:12.2 mn Euro

Hiç te fena bir takım kurmadık demi?Rahat rahat şampiyonlar ligi seviyesi'nde mücadele edebilecek düzeyde bir takım kurduk 11 futbolcunun değeri bu kadar iken Real Madrid'in bu kadar futbolcuya bu parayı vermesi gerçekten çok şaşırtıcı bir durum hele ki böyle bir kriz ortamında ülkemizde bir laf vardır "kriz zaten hep fakiri vurur"diye Real Madrid'in ki de o hesap galiba...

Sonuca gelecek olursak Kaka ve Ronaldo'nun toplam değeri 159 mn Euro
Benim kurmuş olduğum 11 futbolcunun değeri 152.8 mn Euro



Not:Kurmuş olduğum kadrodaki futbolcuların transfer ücretleri transfermarkt.de sitesinden alınmıştır.



EN İYİ TARAFTAR GRUPLARI

9.15.2009




LA DOCE (BOCA JUNİORS)



Eski liderleri Rafael Di Zio 'ya göre holigan dünyasının harvardıdır.

Meksika ve güney amerika'dan birçok kulübün taraftar grubu ders almak
için la doce'yi ziyaret eder.Her maç öncesi ''bizi taklit edebilirsiniz, ama bizim gibi olamazsınız.-imza 12.adam'' yazan dev bir pankart açarlar.
Yeni lideri Mauro Martin'dir. eski lideri rafael di zeo'nun hapiste olması
sonrası liderligi almıştır.



KOP (LİVERPOOL FC)



Liverpool'lu işçilerin kurmuş olduğu bir taraftar grubudur.Anfield Road Stadyumu'nda
kop tribününde yer alan Liverpool'un ateşli taraftarlarından oluşmaktadır.

Kop tribünü efsanesi şu şekilde gelişmiştir:


''Liverpool şehrinden giden askerler güney afrika'ya savaşa gidiyorlar ve görevleri
bir tepeyi ele geçirmek.tepeyi ele geçirirken çok kayıp veriyorlar ve sonuçta tepeyi
ele geçiriyorlar ve o tepeye kop adını veriyorlar.Askerler Liverpool'a geri dönüyorlar ve Anfield road'da kale arkası tribününün olmadığını fark ediyorlar ve kala arkasında küçük bir tepecik vardır.Askerler burayı güney afrika'daki tepeye benzeterek kale arkasındaki tepeciğe kop adını veriyorlar.''



FOSSA DEİ LEONİ (AC MİLANO)



Avrupa'nın en fazla özenilen ve en iyi şekilde organize olan taraftar topluluğudur.

Özellikle ezeli rakipleri İnter ve Juventus ile yapılan maçlar için çok ilginç koreografiler hazırlamışlardır.

Fossa dei leoni, (FDL ya da Fossa olarak anılır) A.C. Milan takımının taraftar grubudur.1960 yılında kurulup 2006 yılının başlarında 5000'e yakın üyesiyle dağılma kararı almışlardır.

Milan - İnter derbisi sırasında İnterli bir taraftarın Fossa hakkında söylediği şu sözler akıllarda kalıcı niteliktedir: "Onlardan nefret ediyordum. Ama San Siro'da onlarsız bir maç izlemek artık eskisi kadar keyifli olmayacak. Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama sanırım onları özleyeceğim."



LOS BORRACHOS DEL TABLON(RİVER PLATE)



Tribün liderleri William Schlenker'dir.Arjantinin en korkulan ve holigan taraftar grubu olarak kabul edilmektedirler.Birçok eyleme ve kavgaya karışmışlardır.



BRIGATE AUTONOME LIVORNESI 99(LİVORNO)



1999 yılında kurulan ve tribünlerde değişik bir duruşları olan gruptur.

Dünya üzerinde 'sol görüşlü' tribün gruplarının belki de en popüleri.
Pankart ve bayraklarından che posteri ve orak-çekiç figürleri eksik olmayan grubun
Celtic ve St.pauli taraftar gruplarıyla da sıkı dostluğu var.

Livorno forması giyen Cristiano Lucarelli'de bu gruba atfen 99 numaralı formayı giymektedir.




FANLADEN ST. PAULI(ST.PAULİ)



St. paulı taraftarlarının kurduğu topluluk. Kendilerini anti-faşist ve anti-sexist olarak tanımlayan grubun üye sayısının önemli bir kısmını kadınlar oluşturuyor.Kulüp başkanı da bir eşcinsel olan st.pauli taraftarlarının arasında çok ilginç şeylere rastlamak mümkün.



GATE 7(OLYMPİAKOS)



Yunanistan'ın en ateşli taraftar grubudur ve her maçta farklı organizasyonlarla takımlarına çok büyük destek vermektedirler.

Takvimler 8 Şubat 1981'i gösterdiğinde Atina derbisinde Olympiakos - Aek'yi beklenmedik bir skorla 6-0 mağlup ediyor, taraftarını adeta çılgına çeviriyordu. Galibiyeti futbolcularıyla beraber kutlamak isteyen Olympiakos taraftarı hakemin bitiş düdüğüyle çıkışa doğru koşuyor, ama tam olarak açılmayan 7 numaralı çıkış kapısı büyük bir trajediye yol açıyordu. Georgios Karaiskakis stadının dar merdivenlere sahip 7 numaralı çıkış kapısında oluşan izdiham ortalığı tam bir can pazarını çevirirken, onlarca Olympiakos taraftarı yaralanıyor en yaşlısı 40 yaşında, büyük bir bölümü 18'in altında 21 taraftar ise hayatını kaybediyordu.

Bu olayı unutmak istemeyen Olympiakos taraftarı adını Gate 7 olarak değiştirdi ve
Karaiskakis'te 21 tane koltuğu her maç boş bırakma kararı aldı.



COMMANDO ULTRA 84(OLYMPIQUE MARSEİLLE)



Marsilya futbol kulübünün taraftar grubudur.Rivayet odur ki: Atletico madrid'le oynanan bir maçta polisle çıkan bir kavga sonucunda liderleri santos, 8 yıl hapis cezası istemiyle yargılanır. onlar da polisi 'liderimizin içeride kaldığı her yıl için bir atletico'luyu öldüreceğiz' diye tehdit edince santos serbest bırakılır.



GROBARI(PARTİZAN)



Grubun ismi "mezarkazıcılar" anlamına gelmektedir.

Gerçekten avrupanın en ateşli ve en eski taraftar gruplarından biridirler.
Hem görsel, hem ses açısından standartın üzerindedirler.Aşırı milliyetçikleriyle
ve son zamanlarda partizan'a aldırdıkları cezalarla çok ön plana çıkmışlardır.



GATE 13(PANATHİNAİKOS)



Holiganlıklarıyla ünlüdürler.Basketbol ve voleybol maçlarındaki şovlarıyla ün salmışlardır.Horto Magiko adlı şaheseri tribün dünyasına kazandıran, polis döven, minibüs yakan, 15 metrelik tel örgünün üzerinden atlayıp sahaya giren, kanlısı olduğu takım taraftarlarının atkılarını, formalarını, bayraklarını çalan, Panathinaikos'un organize tribün şebekesidir.





FRENTE ATLETİCO(Atletico Madrid)



Metal müziğe bağlılıklarıyla bilinen meşhur taraftar grubudur.



HEAD HUNTERS(CHELSEA)



Chelsea'nın en fanatik taraftar grubudur.Gelmiş geçmiş en büyük holigan gruplarından birisi olarak gösterilmektedirler.

Chelsea'nin yaklaşık 60 kişilik holigan grubu.Vakti zamanında baya olay yapmışlar ve
avrupayı karıştırmışlardır.Ancak grup son zamanlarda stada alınmıyor maç öncesi ve sonrası çıkardıkları olaylardan dolayı.